Cübbeli bir projedir !

Anasayfa Mansetler 03 Şubat 2015 2019 Okunma
Cübbeli bir projedir !
Haberi Paylas

Cübbeli bir projedir !

Özellikle Haber Türk’proğramında Fatih Altaylı’nın sürekli konuğu olan medyanın gündeminden düşmeyen Ahmet Ünlü diğer adıyla Cübbeli Ahmet hoca hakkında şok iddia.Yenilir yutulur cinsinden olmayan bu iddiayı Dini Haberler sitesi yazarlarından A.İhsanoğlu gündeme taşıdı.Noktasına virgülüne dokunmadan iddiayı olduğu gibi yayınlıyoruz.

Defalarca yazdık çizdik. Bir kez daha yazalım. Bir süreden beri yapmış olduğumuz ismailağa ve İsmailağaya bağlı olduğunu söyleyen, ismailağayı ve Mahmut Efendi’yi temsil ettiğini söyleyen kişilerle ilgili yapmış olduğumuz haber, yazı ve yorumlar asla bu güzide cemaati rencide amaçlı yazılmamıştır.
Bilakis, gayretimiz 70’li 80’li yılların safiyane görüntüsüne ve kimliğine kavuşması ve gerçek tarikat zühd ve takvasına yeniden sahip olması içindir.

Yeniden diyorum

Zira yirmi yıl önceki cemaatle bugünkü cemaat arasında şekil dışında herhangi bir irtibatın, benzerliğin varlığını söylemek yanlış olur.
Çünkü yirmi önceki İsmailağa Cemaati dünyada tarikatin merkezi olarak görülür ve dikkate alınırken, bu gün bir kaç çıkar şebekesinin elinde ticaret merkezi görüntüsü vermektedir.

Elbette bu görüntü kendiliğinden oluşmamıştır. İslam ülkelerini, dünya müslümanlarını dizayn eden toplum mühendisleri bu cemaat üzerinde de bir hayli proje denemiş, ancak cemaatin köklü ve tavizsiz ehli sünnet tutkusu bu projelerin tamamını berhava etmiştir.

Ta ki Türkiye tarihinin en karanlık yılı olan 1993 yılına kadar.
1993 yılında Türkiye’nin başına örülen çorabın bir benzeri de eş zamanlı olarak İsmailağa Cemaati’nin başına örülür.
Cemaatin lideri Mahmut Efendi’nin eşinin vefatı da mühendislerin işini kolaylaştırır.
İşe, projeyi kusursuz bir şekilde uygulayacakları ve içerden kontrolu sağlamaya elverişli birini kozmik odaya yerleştirmekle başladılar.
Sonrası ise daha kolay oldu. Çünkü artık yeni bir ailesi vardı ve o ne derse olacaktı.
Bu projenin önemli bir kısmı ve en zor olan kısmı Mahmut Efendi sonrası lider adaylarını elemine etmek ve projeye uygun zaafları olan bir lider adayını cemaate empoze etmekti.
En önemli lider adayı İhsan Efendi kendiliğinden 1996 yılında rahmete kavuşunca mühendislerin işi kolaylaşmıştı.
Geriye iki lider adayı daha kalmıştı. Ama onlar genç ve sağlıklıydı. Mühendislerin ise beklemeye tahammülleri yoktu.
Bir an önce proje uygulamaya koyulmalıydı. Önce Hızır hoca 17 mayıs 1998 de, ardından Bayram Ali hoca ise 3 eylül 2006 da projenin mimarlarınca önemli bir mesaj bırakarak şehid edilmişlerdir. Mühendisler her iki alimi de camide şehid etmekle şu mesajı vermek istrmişti;

“Bizim istemediğimiz kimse buraya lider olamaz.”

Projenin önemli ve zor kısımları sorunsuz halledilmişti. Bu arada lider adayları, şehit edilerek, liderin kendisi ise cemaatinden uzaklaştırılarak susturulmuştu.
Mahmut Efendi artık Çavuşbaşındaydı. Görmüyor, konuşmuyor, cemaatin içine çıkmıyordu.
Mesajları ise yeni ailesi tarafından cemaate duyuruluyordu.
Vaazlar bitmiş onun yerine siyasi ve ticari mesajlar verilmeye başlanmıştı.
Artık biat yeni aileye isteniyor, etmeyenler ise bizzat efendinin ağzından görüntülü yayın yapılarak aforoz edilmeye çalışılıyordu.
Bu arada yeni aile kendi ifadeleri ile bir cübbeleriyle gelmiş, ama şimdi istedikleri yere uçak kiralayarak gidecek zenginliğe ulaşmıştı. ( değirmenin suyunu sorma hakkımız olmadığı için soramıyoruz).
Bütün bunlar bir yandan olurken bir yandan da yeni lider adayını sahneye sürme zamanı gelmişti. Öyle biri olmalıydı ki, hem bilgili hem sempatik hem de zaafları olmalıydı.
Olmalıydı da bu iş topluma nasıl anlatılmalıydı.
Mühendise zorluk mu olurdu. Tabiki böyle bir kahraman mapus damından çıkardı.
Çıkması için önce girmesi lazımdı. Gerekçe de okkalı olmalıydı. Toplumun en hassas noktasına diliyle dokunarak çarpıldı ve beklenen maraton başladı. Artık bu damdan yeni bir kahraman çıkacaktı. Ve bu kahramanı da sahne sürme işi enteresan bir kimliğe ihale ediliyordu.
Sanki sabır testi yapar gibi karşısında iki tane başörtülü kıza tahammül edemeyen ve üniversite kızlarına KEVAŞE ( fahişe) diyen FATİH ALTAYLI ya iş bırakıldı.
Başörtüsüne tahammülü olmayan altaylı nasıl olur da laiklerin kırmızı pelerin gibi gördüğü takke sakal ve cübbeye tahammul edecekti.
O onun sorunuydu. İhale onda kalmıştı bir kere. Usta gazeteci bu işi kotarırdı. Ve başardı da. Muhteşem bir televizyonculuk başarısı göstererek cemaatin yeni liderini türkiyeye tanıtmıştır artık.
AHMET MAHMUT ÜNLÜ. Namı diğer cübbeli Ahmet hoca.Artık soyadının sırrına mazhar olmuş çok sevdiği şöhrete kavuşmuştu.
Mahmut efendi vaazlarında miktofon bile kullanmayı yasaklarken ona özel izin çıkmış, tv lerde konuşmasına müsade edilmişti.
Ne de olsa ruyasında olduğu gibi özel biriydi.
Şöhret basamaklarını hızla tırmanmış resmi olmayan sonuçlara göre halkın gözünde çoktan lider ilan edilmişti.
Kendine göre misyonu, ehli sünnet fedailiği idi. Ama mühendisler kendisine camaati fikren dejenere ederek sisteme uyumunu sağlamaktı.
Ehli sünnet fedaisi, ne kadar ehli sünnete aykırı görüş varsa cemaate anlatmakta beis görmüyordu. Bir iki cinsel ve dinsel espiri yaparak cemaati stand up izleyicisine döndürmüş, bu cenahtaki boşluğu da gayet güzel doldurmuştu.

infinanceab-reclame

Tabi kimsenin aklına şu gelmiyordu;
Yahu kirada oturan,arabası bile olmayan emekli ikramiyesini bile kitaba yatıran lider adayları bertaraf edilmiş yerine beş milyonluk villada oturan vaazlara porshe cayenn marka jip le giden bir lider adayı getirilmişti.
Ana teması zühd ve takva olan bir cemaate böyle bir lider nasıl uyum sağlayacaktı. Onun da kolayı vardı o cemaate uyum sağlayamazsa cemaat ona uyum sağlar, al gülüm ver gülüm geçinir giderlerdi.
Böyle bir camaatten sistem de rahatsız olmazdı.
Hulasa işler yoluna girmiş bir camaat daha sisteme entegre edilmiş proje kusursuz tamamlanmıştı. Bu arada HANE-İ SAADETDE de işler tıkırında gidiyor zenginler hane içinde ağırlanırken fakirler tiyatro seyreder gibi iki- üç dakikalık balkon gösterisi ile yetinmek zorunda kalıyordu.
Ziyeret söz konusu olduğunda hasta olan, ama milyonlarca dolar kazanç temin etmeye gelince umreye ve çeçenistana bile götürülmekte sağlık sorunu görülmüyordu.
Resmi makamlara, “bu adam bunak” diye rapor gösteriliyor ama cemaate “senden benden sağlam” deniyordu.
Yeni lider ise stand uplara ( pardon vaazlara) devam ediyor islam ve ehli sünnet adına müthiş şeyler anlatıyor izleyicilerin ise ağzı açık kalıyordu.
Mesela;
– Tuvalet taşı (haşa) Allahla konuşuyor, yerini yadırgadığı için yaradanından “seni sakalsızların mezarına taş etseydim daha mı iyi olurdu ” azarını işiterek yerine razı oluyordu.
– Keşfi kapalı olan! Mahmut efendi, cemaatten kovulan cübbeli Ahmetin affedilerek trkrar kadroya dahil edilme işini keşfi açık marangoz hasan efendiye havale ediyordu.
– Hz. Ömer umreden cübbeliye bizzat Mahmut efendi ile selam gönderiyor beykozdaki külliyeyi ihmal etmemesini tenbihliyordu.
– Mahmut efendi canını almaya gelen azraile bu gün git yarın gel diyor ecel ile ilgili ayeti rafa kaldırıyordu.
– Dünyada her haltı yiyen bir mücrim tam cehenneme girecekken, nakşibendi tarkatinin halidiyye koluna mensüp olduğunu gösterir kombine bileti gösterip cennette locaya yerleşiyordu. Daha neler neler.
Ama ehli sünnet adına anlatılan bütün bu imani bilgiler önemli kaynaklardan naklediliyordu. Biliyorum kaynak deyince hemen aklınıza Kuran, sünnet Buhari, Müslim gibi kaynaklar geldi değil mi.

Ama yanıldınız. Daha sağlam! kaynaklar;
1- Gözlüklü Ahmet Efendi’nin eniştesi İsmail abi.
2- Keşfi açık Hüseyin Abi.
3- Anneyle oğlunun evlenme istiharesini yapan ve çok güzel çıktı diyen istihareci Mehmet Efendi.
4-Zuhuratçı Hikmet abi. Vs. Vs.
Eh, edille-i şeriyye dört olduğuna göre biz de dört kaynakla yetinelim. İşte dostlar ehli sünneti dünyada en çok savunan bir camaatin adım adım asimile ediliş hikayesi böyle.
Bütün bu olayları kronolojik olarak alt alta koyduğumuzda tesadüf diyemiyeceğimiz kadar planlı ve bir üst aklın ürünü olduğunu rahatlıkla söyleyrbiliriz.
Tesadüf veya Allahın bu cemaate bir musibeti diyemiyeceğimize göre geriye tek ihtimal kalıyor. O da ;

CÜBBELİ, BİR PROJEDİR

Şimdi birileri yine küferdecek, cemaate neden saldırıyorsun diyecek işi saptırmaya çalışacak.
Ama biz biliyoruz ki gerçek cemaat bizim rahatsız olduğumuz gibi gelinen noktadan aşırı rahatsız ve muzdarip. Zaten bu bilgilerin çoğu gerçek camaatin bize gönderdiği bilgilerdir.
Tekraren diyoruz ki, bu haberler, cemaat yörüngesini buluncaya ve Mahmut efendi özgürlüğüne kavuşuncaya kadar yeni bilgi ve belgelerle yayınlanmaya devam edecektir.
“İnsana sadâkat yaraşır görse de ikrâh. Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah” Diyor işleri müdebbirine bırakıyoruz.
Ehli sünnet fedaisinin ehli sünnet akidesi ile taban tabana zıt konuşmalarının bir kısmını dikkatle ferasetinize sunuyoruz.

 

A.İhsanoğlu

Kaynak : www.dinihaberler.com

infinanceab-reclame

Geef een reactie

74978e3b3f6e01292b82b4c8b5fff9db
Gurmedia Haberin Merkezi - Hollanda
Tema Duzen: Antar