Gurbetçi düşmanlığı, son dönemde artan bir endişe kaynağı haline gelmiştir. İnsanların farklı coğrafyalarda yaşamaları, kültürel farklılıkları ve bazen de siyasi gerginlikleri tetikleyebilir. Bu durum, karşılıklı anlayış ve saygının zayıflamasına ve toplum içinde bölünmelere yol açabilir.
Gurbetçi diye nitelenen Avrupalı Türkler,
60 yıl önce ailelerini geçim sağlayabilmek veya daha iyi bir gelecek için Avrupa ülkelerine göç etmişlerdir. Ancak, bazı kişilerin içini nefretle doldurmuş ve bu nefreti bahanelerle dışa vuranları görmek üzücüdür. Bu kişiler, kendi yaşadıkları toplumda dışlanmışlık veya anlaşılmama hissi içinde olabilirler, ancak bunu gurbetçilere yönelik düşmanlıkla ifade etmek yerine çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemek daha yapıcı olacaktır.
Birlikte yaşamanın temelinde empati ve hoşgörü yatar.
Gurbetçi düşmanlığı gibi olumsuz tutumlar, toplumun bütünlüğünü zedeler ve sosyal huzursuzluğa sebep olur. Bu tür durumlarla mücadele etmek, eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla başlar. Toplumun farklı kesimlerinin birbirlerinin duygularını anlamalarını sağlamak, ön yargılardan arınmak ve hoşgörü ile yaklaşmak önemlidir.
Avrupalı Türkler olarak, her uzatılan mikrofona konuşmaya veya siyaset tartışmasına girmeye zorunlu değiliz. Aksine, birbirimizi anlamak ve saygı göstermek için diyalog kurmak ve birlikte yaşamanın önemini vurgulamak daha yapıcı olacaktır. Kalplerini sevgi ve hoşgörüyle dolduran insanlar, toplumda barışın ve uyumun temel taşları olacaktır.
Gurbetçi düşmanlığı, tüm toplumun sorumluluğudur.
Birlikte yaşama kültürünü güçlendirmek için farklılık gösterenlerin bir arada barış içinde yaşayabileceği bir ortam yaratmak önemlidir. Karşılıklı anlayış, hoşgörü ve saygı temelinde birleşerek, toplumsal dayanışma ve uyumun güçlenmesine katkıda bulunabiliriz.
Geef een reactie
Je moet inloggen om een reactie te kunnen plaatsen.