OECD: “Hollanda konut piyasasını/politikasını acilen büyük ölçüde değiştirmeli”

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’nin iki yılda bir Hollanda ekonomisine ilişkin raporunda, Hollanda konut piyasasının, ev sahiplerinin kiracılar üzerindeki avantajını azaltmak ve konutları düşük ve orta gelirliler için daha erişilebilir hâle getirmek için köklü bir revizyona ihtiyacı olduğunu söyledi.

Örneğin, sosyal konut almaya hak kazanmak için gelir sınırı düşürülmeli, böylece sadece gerçekten ihtiyacı olan insanlar sosyal konutlara taşınabilsin. Şu anda, tüm konutların yaklaşık yarısı koşulları karşılamaktadır. Ayrıca, diğer Batılı ülkelerin hiçbirinde sosyal kiralık konutların payı Hollanda’daki kadar büyük değil.

Sosyal kiralık ev sayısını azaltıp serbest piyasada ev sayısını artırırsanız birçok kişi için kiralar yükselecektir. Buradaki fikir, bunun yeni evlerin inşası için daha fazla para kazandıracağıdır. Kiracılar bir vergi reformu yoluyla tazmin edilmelidir. Sonunda, daha geniş arz nedeniyle kiralama daha cazip hâle gelmelidir.

Kira geliri vergisi

Aynı zamanda, ev sahipleri mülkleri için daha fazla vergi ödemelidir.

OECD ve IMF gibi uluslararası kuruluşlar, ipotek faiz indirimini daha da düşürmeyi tavsiye ettiler. Ancak Paris’teki ülke kulübü bir adım daha ileri gidiyor ve De Nederlandsche Bank’ı takip ediyor: Sahibinin oturduğu ev, tasarruf veya hisse gibi diğer yatırımlar kadar vergilendirilmelidir. Ayrıca, ev yatırımcıları kira gelirleri üzerinden vergi ödemek zorunda kalacaklardı.

OECD, ilk kez ev satın alacak kişilere yardımcı olmak şeklindeki mevcut politikayı eleştirdi. Transfer vergisinin kaldırılması, daha yüksek ev fiyatlarına ve dolayısıyla daha yüksek borçlara yol açmakta ve ev sahiplerini savunmasız hâle getirmektedir. OECD’ye göre, belediyelerin konut yatırımlarını yasaklamasına izin verme planları da ters etki yapıyor. Uluslararası olarak, Hollanda özel yatırımcıların sahip olduğu evlerin nispeten küçük bir payına sahiptir.

Riskler

OECD ayrıca işgücü piyasasında esnek işçiler ve sürekli çalışanlar arasındaki eşitsizliği azaltmak için tavsiyelerde bulunuyor. “Kendi hesabına çalışanlar daha az kazanıyor, daha az tasarruf ediyor, daha az gelir vergisi ve sosyal güvenlik ödüyor ve daha az korunuyor.” Aynı işi yapan işçiler de aynı koşullarda olmalıdır.

Hollanda, diğer batı ekonomilerine kıyasla korona pandemisinden hızla etkileniyor olsa da, hâlâ riskler var. OECD, bu nedenle Hollanda’nın ekonomisini yapısal olarak reforme etmesinin ve kamu maliyesini yeniden düzene sokmasının önemli olduğunu söylüyor. Zira, bugün biriken borçların sonraki nesiller tarafından ödenmesi gerekecek.

OECD nedir?

OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü), sosyal ve ekonomik gelişmeler üzerine araştırma yapan, ağırlıklı olarak Batılı 38 ülkenin bir işbirliğidir. Kuruluş, her iki yılda bir, bir ülkenin ekonomik kırılganlıklarını tanımlayan ve ayrıca tavsiyeler içeren bir ülke raporu hazırlar. OECD 1948’de kuruldu ve merkezi Paris’te.

Bron: Vastgoedjournaal (DM)