Hollanda Filistin Toplumunun organize ettiği Filistin’e Destek Mitinginde DENK lideri Stephan Van Baarle, vicdan ve sağduyu sahibi insanların âdeta sesi olarak haykırdı.

Stephan van Baarle yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:

“Mark Rutte ve Hollanda hükümeti için bir mesajım var: Mark Rutte, Hollanda hükümetinin tutumundan dolayı çok ama çok derin bir utanç duyman gerekiyor.

Mark Rutte, İsrail’in kriminal hükümeti hastanelere bomba atarken, çocuklara bomba atarken ve Gazze’deki bölgeleri yerle bir ederken hâlâ İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu nasıl söylersin?

Mark Rutte, bu tavrından dolayı derin bir utanç duymalısın!

Mark Rutte, İsrail hükümetine nasıl hâlâ koşulsuz destek verebilirsin. 75 yıldır İsrail hükûmetinin Filistinlilerin topraklarını hukuksuzca gasp ettiğini, Filistinli çocukları öldürdüğünü ve Filistinlilerin ayrımcı bir rejim altında yaşamasına neden olduğunu görmüyormusun?

Mark Rutte, çok ama çok derin bir utanç duyman gerekiyor!

Hollanda hükümetine ve uluslararası topluluğa şunu soruyorum: Filistinlilerin kaderine ortak olmamız için kaç masum Filistinli daha ölmeli?

Filistinlilerin kaderine ortak olmamız için kaç Filistinli daha baskı altında ezilmeli?

Bu nedenle Netanyahu’ya da bir mesajım var: Netanyahu, sen bir savaş suçlususun! Senin için sadece bir yer var. Senin için sadece bir yer var ve o da Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin olduğu Lahey’dir.

Ve şu anda İsrail hükûmetini silah ticareti ve savunma anlaşmasıyla destekleyen tüm siyasi partiler de derin bir utanç duymalı.

Çünkü İsrail hükümetini destekledikçe savaş suçlarını meşrulaştırıyorlar ve bu durdurulmalı!

Bizim bölgede istediğimiz, Filistinlilerin, Hristiyanlar ve Yahudilerle eşit bir şekilde yaşadığı barışçıl bir çözümdür.

Ve görüşümüze göre bu çözüm: Herkes için eşit haklara sahip olduğu tek bir devlet in olması ve bu devletin adı Filistin’dir.

Ve bu talebin asla kötü bir şey olmadığına inanmamalısınız. Şuan toplumda yaşanan sansürü görüyoruz.

Nasıl siyasetçilerin bizi susturmaya çalıştığını görüyoruz.

Bizi Yahudi düşmanlığı ve terörle aynı kefeye koymaya çalışıyorlar.

Ve ben diyorum ki, biz mücadelemize devam edeceğiz, çünkü istediğimiz tek şey herkes için eşitlik ve özgürlüktür.

Biz her türlü nefreti kınıyoruz.

Parlamentoda Filistinlilere destek olduğum için bana müdahale de bulundular.

Sözümü kesmeye çalıştılar ve ben siyasete biz gibilerin daha çok olduğunu duyurmak istiyorum.

Mücadelemize devam edeceğiz.

Bugün de, yarın da, ertesi gün de! Ne gerekiyorsa!

Filistinliler özgür olana kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Biz nefrete karşıyız.

Biz dışlamaya karşıyız.

Ve eğer siz de nefrete karşıysanız, dışlamaya karşıysanız ve herkesin eşit haklara sahip olduğunu destekliyorsanız, o zaman tek bir mesaj vardır:

Şeria Nehrinden Akdeniz’e kadar, Filistin özgür olacak!”