“ Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar “ ! Atatürk
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur. İlk Cumhurbaşkanımız,
Her Türk Vatandaşı bunun bilincinde olmalı yaşadığı her toplumda bunu dile getirmeli ve bu Milletin bir ferdi olduğunun ONURU ile yaşamını sürdürmelidir…
“ Atatürk, uluslar arası anlayış, iş birliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi,
Olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder,
O ümmetçiliği değil Türklerin onurunu, çalışkanlığın, güvenirliliğini,barış severliliğini savunan bir lider,
O halkına hitap ederken “ Büyük Türk Milleti, Türk kadını, Türk gençliği “ diyerek söylemine başlardı,
İnsan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü,
Yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı,
Bizden istedikleri ;
Saçları ağıran, gözleri yorulan bilim adamları yetiştirmemizi,
Ülkesinin bağımsızlığı için gece gündüz çalışan devlet adamları yetiştirmemizi,
Ekonomik bağımlıktan kurtulmuş, uluslararası mecrada saygınlık gören, dünya pazarlarında Türk tarım ve sanayi ürünlerinin rekabeti için çalışan çifçi kooperatifleri, iş adamlarını görmek ve Türk ticaret hayatını markalarla donatmamızı,
Uluslararası kurumlarda etkinliği ve saygınlığı ile her zaman düşüncelerine başvurulan bir ülke olmamızı,
Uzayın boşluklarında yeni dünyalar arayan uzay çalışmalarında söz sahibi bir ülke olmamızı,
Dünya ilaç sanayi içinde yer alan ve insanlığa hizmet açısından hastalıkları yenmek için yeni geliştirilecek ilaçları bulmak için sabahalara dek laboratuvarlarda sabahlayan bilim adamları yetiştiren bir ülke olmamızı,
Bilim çağına ayak uyduran ve bilime ve bilim adamlarına en fazla saygı gösteren ve Türkiye’yi bir bilim adamı üssü haline getirmemizi,
Özellille kendi deyimi ile “ Türk gençliğini birer ateş topu olarak “ yetiştirmemizi,
Dünya Üniversiteleri sıralamasında ilk 10 ‘a girecek Üniversiteler kurmamamızı,
Uluslararası saygın kurumların merkezlerinin İstanbul, Ankara veya İzmir gibi şehirlerimizde olmasını sağlamamızı,
Dünya’da çok etkin bir Türk Lobisinin varlığı ile gurur duyan bir devlet olmamızı,
Hemen hemen bütün dünya ülkelerinde “ Türk kolejlerinin “ olmasını sağlayan bir eğitim sistemimiz ile sağlamamızı,
Ülkemize dünyanın her yerinden tarih, kültür, sanat, moda ve doğa güzelliklerini görmek için yarış halinde olan turistlerin gelmesini sağlamak için dünyanın en çok beğenilen Turizm Ülkesi Türkiye olmamızı,
Yurt dışında ki Türk kökenli sivil toplum örgütleri ile uluslararası lobicilikte üstün bir hale gelmemizi,
İşte büyük Önderimiz bizden bunları istediğini düşünüyorum, yoksa 10 Kasım’larda onu anmak, Milli Bayramlarımızda O’nu yad etmek asla onun istediği bir şey değildir..
82 yıl önce sonsuzluğa uğurladığımız ATATÜRK artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bu şekilde görmek istiyor yoksa arkasından yad etmek değil,
Yolu yolumuz, ülküsü ülkümüz olsun..!
Ne mutlu Türküm diyene…..!
Kamil Kopuz
Kkopuz53@gmail.com
Geef een reactie
Je moet inloggen om een reactie te kunnen plaatsen.