Selçuk Öztürk parlamentoya veda etti

 

Bugün Öztürk sosyal medyada yaptığı paylaşımın ardından bir de açıklama göndererek siyasete veda ettiğini bildirdi.

 

15-16-17 Mart seçimleri doğrultusunda yeni dönem milletvekilleri heyecanla yemin törenlerini beklerken, meclise veda edecek vekillerinde veda heyacanı oluştu.

 

Hollanda’da müslümanların, Türklerin ve bütün azınlıkların desteğini alan ve aynı zamanda sesi olan DENK partisi kurucularından olup, ilk parti başkanlığını ve milletvekilliğini yapmış olan Selçuk Öztürk bügün Hollanda Parlementosunda veda edenler arasında yerini aldı. 25 yıllık siyasi kariyerini tamamlayan Öztürk, yapmış olduğu hizmetlerden dolayı Hollanda Kralı tarafından şövalye ünvanına layık görüldü.

 

Sosyal medya sayfasından yaptığı açıklamada Öztürk 25 yıllık siyasi hizmetini değerlendiren bir açıklama yaptı. Yazılı olarak paylaşılan mesajda Öztürk bugüne kadar desteklerini ve dualarını daima hissettiğim halkımıza ebedi şükranlarımı arz eder ve daima hizmetlerinde olacağımı belirtmek isterim dedi.

 

İşte Öztürk’ün yaptığı açıklama:

Sevgili Vatandaşlarım,

 

25 yıl önce Roermond şehrinde Belediye meclis üyeliği ile başlayan uzun soluklu bir yolculukla siz değerli halkımızdan aldığım dua ve destek ile Limburg Eyalet Meclis üyeliği ve Hollanda Parlementosu Milletvekilliği görevini üstlendim. Milletimiz için görev yaptığım dönemlerde bizzat öncülük ettiğim ve ismini verdiğim yeni bir siyasi hareket olan DENK Partisini bugünün Hollandasına ve ebedi tarihine kazandırmış olmanın mutluluğu ile Hollanda temsilciler meclisinde bulunduğum Milletvekilliği görevimden ayrılıyorum. Geçtiğimiz yılların samimi bir muhasebesini ve değerlendirmesini yapmak istiyorum.

 

Öncelikle halkın temsilcisi olan Hollanda parlamentosunda ağırladığımız ziyaretçilerle demokrasinin merkezini her bir vatandaşa açtık. Hollanda’da yaşayan azınlık halklarınında katılımcı siyasette yeri olduğunu kabullendirdik.

 

Yabancı kökenli vatandaşlarımıza oluşan nefret ve islam karşıtlığının hortladığı bir dönemde, azınlık toplumlarınında sesinin duyulması gerektiğini daima savunduk. İslam ve yabancı düşmanlığının karşısında durabilecek bir hareketin oluşmasına ve bir şekilde toplumdaki dengeyi sağlamak amacıyla kurulan bu harekete verdiğiniz destek icin sizlere minnettarım.

 

Hollanda siyasetinde alışagelmiş yöntemler dışında her daim nefret ve ırkçılığın karşısında durduk. Her yaptığımız yeniliklerle siyaseti halka yakın hâle getirmeye çalıştık. Özellikle gençlerimizin siyasi özgüvenini, katılımcı topluma, kendi öz değerlerinden taviz vermeden katkı sağlamaları için bir ortam oluşturmaya çalıştık. Artık insanların öz kimlikleri ile Hollanda toplumunun bir parçası olduğunu ve Hollanda’nın kaderine ortak olduğunu savunduk.

 

Milletvekilliği görevimin yanı sıra gönüllü olarak partimizin ilk başkanı oldum ve profesyonel teşkilatlanmayla Rotterdam’da genel merkez binamızın haricinde, farklı şehirlerde hizmet ofisleri kurduk. Gençlik kolları Oppositie, Kadın kolları DURF, eğitim kurumu DENK Academy ve bilimsel araştırma büromuz STATERA gibi farklı kollardan geniş bir kitleye ulaşmaya çalıştık. Sizlerin dua ve desteği ile binlerce üye oluşturduk.

 

Değerli Vatandaşlar,

 

Hollanda siyasetinde daha adil bir paylaşım talebimizi her defasında duyurduk. Farklı siyasi temalarda her daim vicdani değerlerimizden taviz vermedik. Bu vermediğimiz tavizlerin, dik duruşların, ırkçılara verilen cevapların bir siyasi bedeli olacaktı ve oldu. Bu bedelleri de sizlerin duası ve desteği ile zor da olsa ödedik.

 

Geleceğe dair umutluyum.

 

Hollanda’ya gurbetçi gelmiş bir Yozgatlı işçi ailenin evladı olarak milletvekili olabilmemin yegane sebeblerinden biri de, Hollanda’da anayasal haklarımızdan doğan fırsatları düşe kalka, zor da olsa tırnaklarımızla kazıyarak değerlendirmemizdir. İkinci kuşak olarak bütün amacımızın bizden sonra gelecek nesillerimizin aynı zorlukları yaşamadan temel hak ve özgürlükleri daha adil bir şekilde elde etmelerini sağlamaktır. Milletvekilliği görevimden ayrılırken geride bıraktığım bir siyasi hareketin yüzbinlerce insana umut olmasının mutluluğunu yaşamaktayım. Yetiştirdiğimiz ve daha yetişecek olan genç siyasetçilerle gelecekten umutluyum. Sizlerden ricam bu tarihî harekete sahip çıkmanız ve destek olmanızdır.

 

 

Son olarak 25 yıl boyunca desteklerini benden esirgemeyen aileme, dava arkadaşlarıma ve siz değerli vatandaşlarımıza gönülden teşekkür ederim. Bu uzun yolculukta beraber yürüdüğüm arkadaşlarıma varsa hakkımı helal ediyorum, bilerek veya bilmeyerek kırdığım arkadaşlardan da helallik diliyorum. Bundan sonra da farklı alanlarda olsa bile sizlere hizmet etmekten kaçınmayacağıma dair söz veriyorum. Birlikteliklerimizin devamı dileklerimle, esen kalınız…