UYUM SINAVI

Hollanda Hükümeti, 01 Ocak 2021’den itibaren ülkeye gelecek olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, zorunlu uyum sınavına tabi tutacak..

Hollanda Hükümeti’nin  bizleri toplumun bir parçası olarak kabul etmek amacıyla bu yasayı çıkartmak istiyorsa – ki ben öyle düşünüyorum – o zaman bu yasanın çıkartılması kilit önem taşır, aksini düşünmek istemiyorum..

Bizler bu ülkede farklılıklar yaratabilmek, her açıdan ortak noktada olmak, aşırılıklara, uçlara rağbet etmemek,  düzeni bozmamaya özen göstermek için toplumun bir parçası olduğumuzu her platformda anlatmalıyız ve topluma güven oluşturabilmemiz için de sorumluluklar almamız ve bu sorumlulukları yerine getirebilmek içinde artı değer üretmeyi  düşünmeliyiz..

Hollanda toplumunu bir parçası olduğumuzu kabul ediyorsak eğer o zaman düşünmeyi bırakıp, düşündüklerimizi kendimize saklamamız uyum değildir. Uyum; zaman zaman ters düşecek düşüncelerimizin olması, işlerin daha iyi gitmesi için çözüm önerileri sunmamız farklı düşüncelerimizi ilgili mercilere iletmek asıl amacımız olmalıdır.. Her zaman sonuna kadar uyum sağlamamızı bizden kimse beklemesin zaten bu insanın tabiatına aykırı olur, ancak doğru yerde aykırı olmayı bilebilirsek o zaman yaşadığımız bu toplumda fark yaratmış oluruz..

Farklı olmamız ve gerektiğinde nasıl uyum sağlayacağımızı bilmek sosyal insan olabilmeyi becermekten gelir..Aksi halde inandığımız doğrular veya yanlışlıklarla ilgili güçlü görüşlere sahip olduğumuz konularda da karşı durmayı bilmemiz gerekmektedir..Uyum toplumdan karşılık bekleyebilmektir. Uyum iki taraflıdır. Ancak bu şekilde olursa başarılı olunur, tek taraflı uyum beklemek gayri insanı olur, insanı sömürmek olur..

İnsan yaşadığı ülkenin öncelikle dilini öğrenmeli, ki kendi anadilini ve kültürünü de ancak bu şekilde daha iyi öğrenebilir ve koruyabilir..Yaşadığı ülkenin dilini iyi derecede bilmeyenler toplumda sıkıntılar yaşamaktadır..İnsanın kendisine saygının bir ifadesi de yaşadığı ülkenin dilini, kültürünü, tarihini iyi bilmesinden geçer, bunun yanında tabiki kendi anadilini kültürünü, tarihini manevi değerlerini de iyi derecede bilmesi ile toplumsal uyumunu tamamlaması açısından çok önemlidir diye düşünüyorum..

Yıllarca anadilimiz Türkçe için mücadele veren biri olarak bu kararı destekliyorum bu kararla birlikte Hollanda Hükümeti’nin bunun yanında “ Türkçe anadili ve kültürü “ derslerinin yeniden eğitim müfredatına almasını düşünmesini bu toplumun saygın bir vatandaşı olarak istiyorum…

Yaşadığımız Hollanda’da siyasete, karar mekanizmalarında, sosyal yaşama, ekonomik hayata var olabilmemiz ve kendimizi ifade edebilmemiz için Hollandaca dil çok ama çok önemlidir. Kusursuz bir şekilde konuşmak, yazmak bütün Türk vatandaşlarının olmazsa olmazı olmalıdır..Belki bunun dışına bizi itecek söylemler söyleyen, bizi dışlayan düşüncede olanlar, ırkçi anlayışta olanlar olacaktır, hatta bizi yalnızlaştırıp bundan yararlanacaklar olacaktır ama biz bütün bunların bilincini her zaman taşıyanlar olarak zaten bizleri fazla etkilemiyecektir.

Geleceğimizi artık bu ülkede inşa etmeli ama anavatan ile de bağlarımızı koparmadan Hollanda toplumu içinde saygın yerimizi almalı, düşüncelerimizi Hollanda medyasında ifade etmeli, siyaset dünyasında kendimize mutlaka yer edinmeliyiz..Bunu yaparken kesinlikle Verilmiş bir hakkın geri alınması hukuken etik bulmam,  ancak yaşadığımız ülke de kendimizi soyutlamadan yaşamak, vatandaşlık görevlerimizi yerine getirmek, toplum içinde aykırı davranışlarda bulunmamak ve birlikte bu ülkede nasıl arti değerler üretebiliriz diye de kendimizi sorgulamamız gerekir diye düşünenlerdenim.. Bize zorunluluk koşulmadan bizler zaten uyum sağlamak istediğimizi göstermemiz gerekiyor..Zorunlu UYUM asla başarı getirmez..

Bir toplumun dayatmalarla uyum sağlanmasını beklemekten ziyade bir nevi teşvik şeklinde sunulması, amaç ve yararlarının etkili verimli kanallarla ve etkili yöntemlerle toplumun her kesimine iyi şekilde aktarılması ve iletişim yolu ile daha başarılı olunacağı kanaatını taşıyorum..

Siyasilere ve belirli siyasi partilere mensup siyasilerin bu konuyu ( uyumu ) siyasi malzeme haline getirip insanları germemeleri ve çıkarlarına alet etmemeleri çok önem arz etmektedir.. Yoksa UYUM diye sadece toplumu germekten başka bir şey yapmamış oluruz..  

Kamil KOPUZ

Kkopuz53@gmail.com